Değerli okurlar bir önceki yazımı okuyanlar
bilecektir, seçimlere adıma adım yaklaşırken bu köşede önce aday adaylarını ve
daha sonra adayları sizlere her yönüyle tanıtmaya, sohbet ortamlarında “yahu
bir adaydan bahsediyorlar ama kimdir nedir, necidir bilmiyoruz” söylemlerine
bir nebze olsun katkıda bulunmak amacıyla yola çıktık.
Benim tanıdıklarım, kısmen bildiklerim ve
daha önce hiç tanımadıklarım el hasıl aday adaylarından benim ulaştıklarım ya
da bana ulaşanların hepsini burada sizlerle buluşturmak istiyorum.
İlk görüştüğü kişi uzun yıllardır tanıdığım,
tanımaktan mutlu olduğum, dostluğuna, arkadaşlığına ve samimiyetine koşulsuz
inandığım MHP’den aday adayı olan sevgili dostum Özden
Taşgın.
Önceleri arkadaş ve dostça görüşmelerimizi
bu kez aday ve gazeteci olarak yaptık. Hiçbir adaya duygusal yaklaşmak
istemiyorum ki kişiler hakkında objektif olabileyim. Nitekim kendisi ile
yaptığım görüşmede tek konu aday adaylığı ve Nevşehir oldu.
Neden aday adaylığı konusunu çok net
açıkladı. “Nevşehir adı bana heyecan veriyor” dedi ve devam etti. “Çocuklar
için harika şeyler yapmayı amaçlıyorum, kurumların ve iş merkezlerinin
yakınında kreşler, çocuk bakım evleri olmalı, anneler işteyken çocuklarından
endişe etmemeli, üniversiteli öğrenciler için yurt sorunu diye bir şey
kalmamalı, akademisyenler için lojmanlar olmalı ki bizi tercih eden akademisyen
geldiğimde ne yapacağım nerde kalacağım diye düşünmemeli, Nevşehir dışında ve
çok önemli noktalardaki Nevşehirlileri yılda bir defa da olsa çağırıp istişare
edilmeli, onların düşüncelerine de değer verilmeli, turizm festivalleri önem
kazanmalı, yerli ürünleri kaliteli bir şekilde pazarlamalıyız. Yerli ürünleri
dünya piyasasına açmak zorundayız, sosyal projelerle halk kültürünü
yaşatmalıyız.”
Özden hocamın bir çırpıda anlattıklarıydı
bunlar.
Bir saatlik söyleşimizde değinmediği
Nevşehir sorunu kalmadı desem abartmış olmam.
Beni yıllardır ona yaklaştıran etmenlerin
başında Özden Hoca’nın sempatkliği ve onun yanında insan sevgisi ve ayrımsız
herkese verdiği değerdir.
Ev bulamamış öğrenciler de onun derdidir,
karda kışta yiyecek bulamayan hayvanlar da. Sporcular da onun derdidir,
patatesini pazarlayamayan köylü de. Şehrin ortalık yerine yapılan anlamsız
binalar da onun derdir, trafik sorunu da. Kısaca bu şehirle ilgili her şey onun
derdi olmuş.
İşte bu nedenle aday adayı oldum diyor Özden
Hoca.
Ben bir önceki yazdığım yazıyla bağlamak
istiyorum. Benim için aday adayı olan kişinin oralı buralı olmasının hiç ama
hiçbir önemi yok. Kendini Nevşehirli hisseden herkes Nevşehirlidir.
Çıktığı yolda kendisine başarılar
diliyorum.