Gazetecilik hayatıma başladığım ve vatandaşlarından özellikle manevi destek alamadığım ancak ikamet ettiğim yer olan Gülşehir’de çile bitmiyor. Dert bitmiyor.
Her gelen Başkan kimi beceriksizliğinden kimi akıl hocalarının beceriksiz olup onlara uymasından bir türlü halkı mutlu edemiyor. Önümüz yerel seçim açanları çalınırken ilçede mırıldanmalar olmaya başladı bile….Ancak Gülşehir’in bence en büyük sorunlarından biridir, Perşembe pazarı ve ardında bıraktığı rezillik…
İlçemizde özellikle Kapalı Pazar yeri yanındaki alanda bulunan otopark ve Perşembe günleri kurulan Pazar ilçemiz de büyük bir sorun olarak devam ediyor. Daha pazara giderken yenen tozu demiyorum bile....
Hatta kilitlemekle de kalmıyor, insanları canından bezdiriyor! Çözüm üretmemek için herkes kış uykusun da! Özellikle bu mübarek Kurban bayramını günleri yaklaştığı zamanlarda, bu çile, iki, hatta üç katına çıkıyor. Bugün gazetemize gelen şikâyetler de, hatta fotoğraflı şikâyetler de, çok güzel bir not gözüme çarptı, not şu şekilde idi. “Hadi bu rezaleti kimse görmüyor, görse de kimse, kimsenin tekerine çomak sokmamak için ses çıkarmıyor, bunu anladık. Peki, ama siz nasıl gazetecisiniz? Hiç mi çarşıda gezmiyorsunuz? Oturduğunuz yerden mi gazetecilik yapıyorsunuz? Diyerek, güzel de bir fotoğraf iliştirerek mail atmış.” Bir ülkücü kardeşim…….
Kesinlikle haklı! Fakat biz her daim sokaktayız, sokakta olmak bir kenara, tarafımıza gelen bütün şikâyetlerle bilakis ilgileniyoruz. Ama düşünsenize sürekli sizi takip eden, en ufak hatanızı kat, be kat büyüterek hemen servis eden, (Hem de, sözde meslektaşlarımız olacak kişilerle), en küçük haberi bile ayrıntılarına kadar inceleyip acaba bu haberi nasıl şikâyet konusu yaparak dava açarız diye sinsi, sinsi takipte olan çakallara fırsat vermemek için haberi, şikâyeti, belgeleri araştırıp haber yaptığımız için bu kadar zor yetişiyoruz.
Hepi topu üç, dört kişi ile bu kadar yapılabiliyor çünkü.
Gelelim şikâyet konusuna, sevgili yetkililer! Gözünüzün önünde yaşanan bu rezalete belki artık alışmış olabilirsiniz, fakat mağdur olan kişilerin sayısı her geçen gün artarak büyümeye devam ediyor. Pazar yerinin yerini değiştirirken kapalı pazara geçerken Gülşehir’in trafiği rahatlayacak deniliyordu. Aksine bugün çarşı allak bullak yurt dışından gelen dostlar ve hemşerilerde olunca kalabalık daha da çekilmez hal alıyor. Çarşıda gezen örneğin 10 kişi ise çarşıda dolaşan ve park etmiş araç sayısı 25-30 sayılarında… Kapalı Pazar yerinden kimse memnun değil. Pazarcılar dertli , halk dertli, zabıta dertli , emniyet dertli hele Gülşehir ilçesine giriş gibi kullanılan yol yok mu oradan geçenler daha dertli.
İş yapmak için iş yapmayın
Gülşehir ilçesindeki geceleri kepezden başlayan bağırma çağırmaları duyan yok. Şehrin içinde birbirine girenleri gören duyan yok mu ? İlçede insanları çileden çıkarıyor, kavgalar, bağırmalar, çağırmalar, huzursuzluklar bitmek bilmiyor. Peki, soruyorum! Bu Pazar ve pazar yeri ve otopark sorunun ne olacak ? Gülşehir ilçesinde yapılanları denetleyen kim kaldırım yapılıyor geri sökülüyor. Kimse ne oluyor arkadaş demiyor.
Pazarın taşındığı yere bir panayır kurulmuş sosyal medya da esnaflardan bir çoğu ve vatandaşlar sitem ediyor. Bu panayırı kim getirdi diye…..
Gülşehir de zor bela işleyen trafik kilitlenmese, insanlar bir birlerini yemese ne olur? Hepi topu biraz geç açılacak, bu kadar zor mu?
REZİLLİK DİZ BOYU
Perşembe günü ilçenin giriş noktasından bir yere Pazar yapılmış ne çevre düzenlemesi var ne başka bir şey hele o çevre yolundaki durum çok feci içimizden biri hayatını kaybedince mi o sorunu göreceğiz çözüm bulacağız. NEREDE BU İLÇENİN TRAFİKTEN SORUMLU YETKİLERİ , Nerede bu ilçenin KAYMAKAMI, Belediye başkanı zaten ilçede beni eleştiren kimse onun dükkanını kapatayım. Beni şikayet edenin akrabasını arayım şikayeti aldırayım derdin de tamam onu anladık.
İşine geldiğince mangalda kül bırakmayan ilerde daha güzel olacak demekten başka hiçbir şey yapmayan GÜLŞEHİR AK PARTİ İLÇE BAŞKANI ve Yardımcıları nerede ? Bu ilçeyi sizde mi sahipsiz bıraktınız YOKSA… İktidar Partinin nimetlerinden GÜLŞEHİR neden yararlanmaz… Çalışmayan Devletten maaş alan kim varsa gerekirse sürgün edin arkadaş işini yapan devleti seven hakkıyla çalışanlara da destek verin.
Kapalı Pazar Yeri kuruluyor , pazarın etrafın da hepi topu üç, beş tane çöp tenekesi, fakat Pazar yerin de, neredeyse 200 Tane Pazar tezgâhı var. Peki, şimdi soruyorum! Pazar da tezgâh açan pazarcı esnafı çöplerini nereye atacaklar? Önceden her hafta Perşembe günü çarşı merkezi panayır yerine dönüyor ve bunun sıkıntısı günlerce sürüyordu! Şimdide Kapalı Pazar yerinin yapıldığı ve dışarıdan geçenlerin o düzensizliği gördüğünde Gülşehir hakkında düşündüklerini neler hiç düşündünüz mü ?
GÜNAHI HEPİNİZİN
Geçena hafta Perşembe akşam, Pazar bitince gittim baktım, sokaklar meyve, sebze, pislik kıyamet! Arabalar bunların üzerinden geçiyor, insanlar mecburen yerdeki nimetlerin üzerine zorunlu olarak basıyor, rezillik, rezillik üzerine!
Peki, ama biz deyilmiyiz bir ekmek ufantısını yere düştüğü zaman, eğilip yerden ufantıyı alıp, basılmasın diyen biz değilmiyiz? Bu ve bunun gibi birçok sıkıntının artık görülmesi gerekiyor. Alışmak sorunları kabul etmek, sorunları çözmez! Sadece ötelettirir.
Kapalı Pazar yerine geçerken geride bıraktığımız çarşı içindeki Pazar yeri ne için boş ve harap bıraktık yoksa bayram öncesi panayır kurarız diye mi ?
Bu arada Pazaryerinde güzel bir hizmet olan pazar arabalarını vatandaş imkanı sunanlardan da Allah razı olsun güzel bir hizmet ancak bu araçları verirken kimlik almak ANAYASAL bir suçtur.... Olurda pazar arabsı için alınan kimlikler kötü niyetliler tarafından kullanılırsa sorumlusu kim olacak ?