Son açıklanan enflasyon rakamlarından sonra memura yapılan maaş zammı hem ekonomik hayatın hem de sosyal hayatın gerçeklerini yansıtmadığını belirterek bu arada son 2 aydaki enflasyonla mücadelede(!) Gösterdiği üstün başarıdan dolayı hükumeti tebrik ediyorum. Bu mücadelenin yıl boyunca devam etmesini bekliyoruz Dedi.
Türk Eğitim Sen olarak ek zam taleplerimizi dile getirdik.
Cumhurbaşkanına reel yaşanan enflasyonla ilgili mektuplar gönderdik. Israrla
memurun enflasyon karşısında ezilmemesi gerektiğini izah ettik. Toplu
sözleşmede maaş zammını imza altına alan sendikanın teknik ve reel hata
yaptığını özellikle belirterek %26 ek zam taleplerimizi yeniledik. Hatayı yapan
aynı sendika enflasyon farkının Ocak 15’inde yatırılmasını talep etmekten öteye
geçemedi. Sonuç olarak 6.74 enflasyon farkı ödemesi gerçekleşti. Önümüzde %26
zam örneği varken bu kabul edilebilir bir zam oranı değildir. Bir tarafta %26
zam örneği varken, Yeniden değerleme oranlarının %23.73 belirlenmesi, vergi
oranlarının artması, çarşı Pazar fiyatlarındaki aşırı artış karşısında %4 zam
+%6 enflasyon farkı verilen bir kesimin varlığı kamu vicdanını yaralayacak, memurların
alım gücünün kat be kat düşmesine neden olacaktır. Kabül edilebilir bir zam
değildir.
2017 yılında imzalanan toplu sözleşme, memur ve emeklinin idam fermanı olmuştur. Nasıl ki, enflasyon hedefi güncellendi, nasıl ki bütün kurumlara yeni enflasyon hedefine uygun bir bütçe yapıldı, memur maaş zamları da güncellenmesi gerekir. Biz aylardır kamu görevlilerine ve emeklilere ek zam yapılarak zararlarının telafi edilmesini ve 2019 yılına ilişkin maaş artışlarının yeni enflasyon hedefi gözetilerek üstüne büyüme ve refah payı da eklenerek güncellenmesini talep ediyoruz